AB Komitesinin Dış Alakalar Sözcüsü Anouar El Anouni, günlük basın toplantısında soruları yanıtladı.
“Baas rejiminin çökmesinin akabinde Suriye’deki durumun olağanlaşması ve krizin kalıcı olarak çözülmesinin yolu ülkenin yine imarından geçiyor. AB’nin bu hususta net planları var mı?” sorusu üzerine El Anouni, bu mevzudaki çalışmalar üzerinde düşünüldüğünü söyledi.
Brüksel’de 2017’den bu yana düzenlenen konferansa değinen El Anouni, Suriye’ye takviye bahisli bağış konferansı için çalışmaların başladığını belirtti.
Yeniden imar için atılacak adımların düşünüldüğünü vurgulayan El Anouni, “Ancak bunların nereye varacağını kestirmek için erken” dedi.
AB, Şam’daki diplomatik varlığını artıracak
El Anouni, 16 Aralık’ta AB’nin Şam’a üst seviye diplomatik heyet gönderdiğini anımsatarak, “Bu, temsilciliğin şu anda büsbütün yine açıldığı manasına gelmiyor. AB, büyükelçiliği büsbütün tekrar açılıp Şam’da tekrar faaliyete geçene kadar, maslahatgüzarın nizamlı misyonları aracılığıyla varlığını artıracak” dedi.
Dün düzenlenen Başkanlar Tepesi’nde AB, Suriye’de benimsenecek yaklaşımla ilgili uzlaşıya varmıştı.
AB Konseyi Başkanı Antonio Costa, bu yaklaşımı “Barışçıl ve kapsayıcı bir geçişi garanti altına almak, toprak bütünlüğünü korumak, bayan hakları da dahil olmak üzere insan haklarına saygıyı teminat altına almak, dini ve etnik azınlıkları korumak istiyoruz.” kelamlarıyla özetlemişti.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de “HTŞ ile siyasi görüşmeler için kanallar kurduk. Bunlar, insani yardımlarımız için halihazırda sahip olduğumuz mevcut kanallara dayanıyor. Artık alanda olmak ve HTŞ ile başka kümelerle siyasi kanallara sahip olmak işe yarıyor. En üst diplomatımızın Şam’a dönmesi de düzgün oldu” sözlerini kullanmıştı.
