CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Yurttaş Birlikteliği Platformu tarafından, yeni yılda uygulanacak taban fiyat ölçüsüne yönelik Ankara’daki Anadolu Meydanı’nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni çok önemsediğini, emekli, işçi, esnaf, çiftçiler ve emeklilikte yaşa takılanlar üzere kümelerin seslerini duyurmaya çalıştıklarını tabir etti.
Özel, şöyle devam etti:
Dokuz milyon taban fiyatlı, maaşı minimum fiyata bağlı olan milyonlar büyük bir hayal kırıklığı ve öfke içindeler. 22 bin 104 liralık fiyat, minimum fiyat değildir, bir sefalet fiyatıdır. Biz bu fiyatı reddediyoruz. Antidemokratik uygulamadan sonra 50 yıldır kurul masasında oturan çalışanlar o masadan bir daha oturmamak üzere kalktılar. TÜRK-İŞ masadan büsbütün çekildi. DİSK ve HAK-İŞ de tıpkı görüşte. Bu komite bu iktidar periyodunda büsbütün meşruiyetini yitirdi. Bu adaletsizliğe bu haksızlığa karşı ortak bir telaffuzda bulunan karşı çıkan isyan eden üç konfederasyonu da bugün buraya verdikleri katkı için ve bundan sonraki onurlu uğraşları için tebrik ediyorum. Yürekten çabalarını destekliyorum.
“Asgari fiyat artık temel fiyat olmuştur”
Asgari fiyatın, işçilerin birinci başta bir yıllık kıdem boyunca aldıkları sonra süratle uzaklaştıkları bir fiyat olduğunu aktaran Özel, “Maalesef bu ülkede taban fiyat artık temel fiyat olmuştur” dedi.
Özel, Avrupa Birliği’nde ücretlilerin yalnızca yüzde 9’unun minimum fiyat aldığını belirterek, “Asgari ücretlinin ulusal gelirden aldığı hisse OECD ülkelerinde yüzde 55, Avrupa Birliği ülkelerinde yüzde 60’la 70 ortasındayken bu meydanın, ücretlilerin gayrisafi ulusal hasıladan, ulusal gelirden aldıkları hisse yalnızca yüzde 25’tir” sözlerini kullandı.
Asgari ücretlinin maaşını alınca, kira, elektrik, su ve telefon faturası üzere masraflarını ödediğini, mutfak masraflarını gördüğünü aktaran Özel, “Asgari fiyatlı kendi kararını kendi verebilen, parasını özgürce harcayabilen değil, paranın nereye gideceği maaş gelmeden muhakkak olan insandır. Biz bu minimum ücretlinin enflasyonuna baktık. Bir yılda tam yüzde 80, fazlası mümkün, aşağısı mümkün değil. O denli ya. Kira muhakkak, beyaz peynir muhakkak, zeytin belirli, ayçiçek yağı belirli, telefona gelen artırım belirli, elektrik faturası muhakkak. TÜİK nasıl yapıyorsa bu hesabı yüzde 47’ye getiriyor” tabirlerini kullandı.
Özel, minimum fiyata ait yaptıkları hesaplamalar sonucunda, “Asgari fiyat olmalıdır 30, bunun altında yokuz” tabirini kullandığını hatırlatarak, “Maalesef bizim bütün ikazlarımıza karşın artırımı minimum ücretlinin enflasyonuna nazaran değil, TÜİK’in enflasyonuna nazaran bile değil, kendi hesapladıkları ve beceremedikleri amaç enflasyona nazaran verdiler. O denli olunca da minimum ücretliyi 22 bin 104 liralık bir sefalet fiyatına mahkum ettiler” dedi.
Emekçilerin sendikalaşması
Tüm emekçilerin sendikalaşması ve örgütlenmesi gerektiğini lisana getiren Özel, “En cılız kalabalık yalnızlıktan uygundur. Örgütlenin, hepinizi sendikalı olmaya, sendikal gayretle hak aramaya davet ediyorum” dedi.
Özel, sendikalı emekçide taban fiyatın kelam konusu olamayacağını, toplu iş kontratının taban fiyatın üzerinde imzalandığını belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
Maalesef 1970’lerde personellerin yüzde 75’i, 4 çalışandan 3’ü sendikalıyken, bugün bu sayı fiilen yüzde 14,75 durumundadır. Bu resmi, gerçek sayıdır. Yarısı kamuda çalışan personellere aittir, yani özel dal sendikalı çalışanların yüzde 7’sidir.
Türkiye’de 100 emekçiden yalnızca 4,5 adedinin grevli toplu iş mukavelesi yapabildiğini belirten Özel, “İşçilere, sendikalara üye olmaları davetinde bulunurken, sendikaları da üretimden gelen güçlerini kullanmaya, bu iktidara, bu yılı dar etmeye davet ediyorum” halinde konuştu.
