Yılmaz, Ziraî Strateji ve Siyaset Geliştirme Merkezi (TARPOL) tarafından bir otelde düzenlenen iftar programında yaptığı konuşmada, bilhassa son periyotlarda iklim değişikliği, tedarik zincirlerinde kırılmalar, dünya nüfusunun geldiği nokta, afetler üzere birçok ögeyle birlikte besin arz güvenliğinin de son derece değerli bir noktaya geldiğini söyledi.
Gıda arz güvenliğini sürdürülebilir bir idare modeliyle sağlamanın son derece kıymetli olduğunu vurgulayan Yılmaz, bunun için yalnızca üretimin değil, birebir vakitte dağıtım, tüketim ve atık idaresi üzere tüm süreçlerin de dikkate alınması ve bu süreçlerde işbirliklerinin, uyumun öne çıkarılması gerektiğini söz etti.
“Tarım eserlerinde 107 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdik”
Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin tarım alanında güçlü bir yol haritası oluşturduğunu ve kıymetli kazanımlar elde ettiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Bu süreçte ziraî üretimde çağdaş teknolojilerin kullanımı yaygınlaştırılarak çiftçilerimizin rekabet gücünü artırmaya ve sürdürülebilir tarım uygulamalarını teşvik etmeye odaklandık. Son 22 yılda, topladığınızda tarım eserlerinde 107 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdik. Elbette aşikâr eserlerde ithalat da oldu lakin genel resme, toplam resme baktığınızda son 22 yılda 107 milyar dolarlık dış ticaret fazlamızın olduğunu tabir edebilirim.
Tarım bölümü genel ekonomimizde kritik bir sorun olan cari açık konusunda Türkiye’ye daima katkı sağlayan, istikrar sunan alanlardan biri oldu. Ayrıyeten Türkiye zerzevat üretiminde dünyada 4’üncü, meyve üretiminde 6’ncı sırada yer alıyor. 206 farklı ziraî eser yetiştirebilen bir ülke olarak bitkisel üretimimizi 2002 yılına nazaran yüzde 41 arttırarak, 2023 yılında 139 milyon tona ulaştırdık. Bu, Cumhuriyet tarihimizin en yüksek sayısıdır.”
“Gıda enflasyonunu önümüzdeki devirde düşürmeyi hedefliyoruz”
Yılmaz, enflasyon açısından da tarım ve besin siyasetlerinin son derece kıymetli olduğuna işaret ederek, enflasyon sepeti içinde besinin kıymetli bir yükü bulunduğunu söyledi.
Özellikle dar gelirli vatandaşların harcama kompozisyonu içinde besinin hissesinin izafî olarak daha da yüksek olduğunu aktaran Yılmaz, kelamlarına şöyle devam etti:
“Dolayısıyla hem enflasyon açısından hem gelir dağılımı, toplumsal adalet bakımından besin fiyatlarının denetim altında olması, düşmesi yahut yükselmemesi son derece değerli. Bu çerçevede kamu olarak tasarruf önlemlerini uyguladığımız bir yılda hiçbir tasarrufa bağlı tutmadığımız en temel kalemlerden biri sulama oldu. Sulama yatırımlarında şu anda tarihimizin en yüksek oranlarına çıkmış durumdayız. Sulamalarla birlikte tarlalarımızın daha bereketli hale gelmesi, arzın artması ve bu biçimde yalnızca talep taraflı siyasetlerle değil, arz istikametli, besin arzını arttırıcı siyasetlerle da enflasyonu, besin enflasyonunu önümüzdeki periyotta denetim altında tutmayı ve düşürmeyi hedefliyoruz.
Bu çerçevede verimliliği arttırma, suyu tesirli kullanma çok çok değerli ancak onun yanı sıra az evvel söylediğim üzere birçok teknolojik yeniliği de tarıma katarak, tarımdaki verimliliği yükselterek besin fiyatları ve onun üzerinden de enflasyonu olumlu etkileme talihimiz var diye tabir etmek istiyorum.”
“Enflasyonla uğraşımızı kararlı bir halde sürdürüyoruz, sürdüreceğiz”
Haziran ayı ile birlikte bir dezenflasyon sürecinin başladığını, enflasyonun yıl sonunda yüzde 44 ile tamamlandığını, şubat enflasyonuyla birlikte bunun yüzde 39’a düştüğünü hatırlatan Yılmaz, “Yüzde 40’ın altına gelmiş oldu enflasyon oranımız. İnşallah bu trend devam edecek. Kararlı bir halde ve çok boyutlu siyasetlerle enflasyonla uğraşımızı sürdüreceğiz. Bir taraftan para siyasetleri, öbür taraftan az evvel tarımla ilgili boyutunu kısmen açmaya çalıştığım yapısal ıslahatlar, öteki yandan da kamu maliyesi siyasetleriyle üç ayaklı bir biçimde enflasyonla uğraşımızı kararlı bir biçimde sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Tek haneli enflasyona ulaşıncaya kadar da bu kararlılığımızı devam ettireceğiz.” tabirlerini kullandı.
Yılmaz, enflasyonun düştüğü ortamda belirsizliklerin azaldığını, öngörülebilirliğin arttığını, yatırım ortamının ve toplumsal dengelerin düzgünleştiğini anlatarak, “Enflasyonla çabayı uzunca bir müddettir temel öncelik haline getirmiş ve önemli bir uzaklık de almış durumdayız. Önümüzdeki periyotta bu sürecin devam etmesini evvel 20’li sayıları, sonra 10’lu sayıları, daha sonra da tek haneli sayıları inşallah daima birlikte göreceğiz.” diye konuştu.
